Ne ilginç bir ülkedeyiz...
Sağcı yada solcu, ilerici yada gerici, laik yada antilaik, Fener yada Gs yada en fazla Bjk....bi seçim yapmak zorundasın. Hani derler ya hayat yaptığın seçimlerdir diye..İşte tam da Türkiye için söylenmiş bi söz. .
Bu topraklarda biraz mecburiyet biraz öngörüyle modernleşmenin başladığı tanzimattan bu yana devam eder bu ikicilik. Ya osundur ya da bu, ortası olamaz...Yani öyle yenilerde çıkan , birdenbire alevlenen bir şey değil bu. Değerlerini muhafaza ederek dünyayla bütünleşme olan orta ve doğru yolu tutturabilmek adına yaşanan çelişkilerin sonuçları..Modernleşme tüm dünyada yaşanan bir süreçti hatta birçok avrupa ülkesinde çok vahim sonuçlar doğurma pahasına mücadele verildi. Bizden daha kısa bir sürede ama daha derin acılarla modernleştiler. Bizde birçok ülkeye göre çok derin gözle görünür acılar yaşanmadı ancak; sessiz ve yavaş adımlarla gelen modernleşme yani batının ayak sesleri Tanzimattan bu yana sindirilmeye çalışılıyor.
Tarihimizle barışmak, işte bütün mesele..Tarih derken Osmanlı dan gerisini kastetmiyorum, çünkü özellikle milliyetçilik akımlarının gölgesinde kurulan Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Osmanli öncesi tarih üzerinde çok fazla durulmuş, yüceltilmiş ve milliyetçilik adına tarihten güç alınmaya başlanmıştır. Ancak Osmanlı tarihi şu meşhur ikiciklerin gölgesinde kaldığından objektif bir şekilde incelenememiştir. Az önce tarihle barışmak dedim ya bu öyle bir barışmakki iyisiyle kötüsüyle sahiplenmekten bahsediyorum. Bu demek değilki Osmanlı’yla övünüp sürekli kendimizi yüceltelim. Bunu yapmak en kolayı, ayrıca sadece bunu yapmak gerisinde taşıdığımız komplekslerimizi açığa vuracaktır. Önemli olan diğerini yapabilmek, hatalarıyla eksikleriyle miras olarak kabullenmek. Hatta bence övgülerimizden daha kıymetli sahiplenip yerdiklerimiz, geçmişten ders alıp geleceğe yön verişlerimiz..
Osmanlı’ nın en çok bilinmesi ve anlamlandırılması gereken dönemi 19.yy.. Tanzimat dönemi bir devrim değildi belki ama çok sonraları gelecek devrimin hazırlayıcısıydı. Birbirine böylesine bağlı, doğal bir gelişim süreci sonunda gelinen yolla bu yolun başlangıcı nasıl birbirinden bu kadar ayrı tutulup, çeşitli kutuplaşmalarda etiket olarak kullanılabilir. Daha açık yazmak gerekirse, Tanzimat dönemi Türkiye toprakları üzerindeki halkı Cumhuriyete götüren temellerin atıldığı dönemdir. Yeni Cumhuriyetimizi tanzimat döneminin getirdiği eğitim sistemiyle kurulan mekteplerden yetişen aydınlar, devlet adamları, hukukçular sırtladılar.
Osmanlı mirasına sahip çıkmak, tarihle barışmak bu ülkenin tek sorunudur. Tarihi önce okumak, sonra anlamaya çalışmak, her olayı o dönemin koşullarına göre değerlendirmesini bilebilmek, kısacası anlamak, sahip çıkmak, ders çıkarmak, geçmişle geleceğe yön vermek lazım!!!!!!!!!!!!!!
Filiz İĞDE
Osmanlı mirası Bizans mozayiği gibidir,
Renkleri seçmek için biraz beklemek, bir daha bakmak gerekir.
İLBER ORTAYLI
9 Eylül 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder