9 Eylül 2008 Salı

MARKA HUKUKU DAVA İNCELEMESİ (CDOSS ve Cross JEANS)





DAVACI : CDOSS ve Cross JEANS markası sahibi
DAVALI : BY BROSS ve BROSS markası sahibi
DAVA KONUSU : Marka hakkı tecavüzünün önlenmesi
AÇIKLAMALAR : Tescilli CDOSS ve Cross Jeans markaları ile gömlek, mont gibi giyim eşyaları imal edilmektedir. Benzer mallar imal eden ve daha sonra tescil edilen BY BROSS ve BROSS markaları, dizayn ve şekil yönünden davacının markasına benzer markalar kullanmak suretiyle iltibasa sebep olmaktadır.
556 Sayılı KHK m. 9/1-b anlamında bir tecavüz hali gerçekleşmiştir. Bu maddeye göre; Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk üzerinde, işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması, tescilli marka sahibine izinsiz olarak marka hakkının kullanılmasının önlenmesini talep etme yetkisi verir.
Maddede bahsedilen “bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali” bu durumda mevcuttur. Gerek fonetik gerek görsel benzerlik düşünüldüğünde orta seviyedeki tüketici açıısndan karıştırılma ihtimali, birini aldığını zannederken diğerini alma durumu kuvvetle muhtemeldir. Alelade markalar açısından, farklı mal ve hizmet alanlarında olmak şartıyla benzer markalara cevaz verilmekte, ancak sözkonusu uyuşmazlık aynı malları imal etme noktasındadır, bu nedenle cevaz verilmemektedir.
KHK md.61/ b ‘ye göre; marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak taklit sayılır. Mahkeme de KHK md.61/b anlamında marka hakkı tecavüzünün varlığına hükmetmiştir.
DEĞERLENDİRME : Bu husumette dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Birincisi; markaların ikisinin de tescilli olmasıdır. Demek ki gerçek hak sahibi olarak marka sahibinin KHK’de öngörülen davaları ileri sürme hakkı sadece tescilsiz markalara değilmiş. Kural olarak; önce tescil ettiren gerçek hak sahibidir ve KHK’ de marka sahibine tanınan marka hakkı korumalarından yararlanır. İkincisi ise; iki marka da tescilli olduğu için gerçek hak sahibi olan önce tescil edilen markanın sahibinin, talepleri tecavüzün önlenmesi ile sınırlı değildir. Dilerse, sonra tescil edilen markanın hükümsüzlüğünü talep edebilir. Markanın iptali ile hükümsüzlüğü davası sebepleri ve sonuçları itibariyle farklıdır. Markanın iptali; tescil sırasında varolmayan ve kanunda yazılı hallerin varlığında açılabilir ve ileriye dönük sonuçlar doğurur. Markanın hükümsüzlüğü ise; kanunda yazılı mutlak ve nisbi red (tescil için) nedenleri halinde açılır ve geçmişe dönük sonuçlar doğurur. Bu nedenle; kimi zaman yanlış kullanılan bu ifadelere dikkat etmek gerekir.

Filiz İĞDE

Hiç yorum yok: